Akademik Fikir Akademik Fikir – Yazılar
Related Articles
Konuşmanın vidyo kadı için tıklayınız.
Konuşmanın sunum dosyası için tıklayınız.
ÜNDER tarafından 30 Ekim 2024 tarihinde çevrimiçi olarak düzenlenen “Yapay Zeka Üzerine” konulu sunumda konuşmacı Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Uludağ, yapay zekanın hızla artan etkilerini ve bu teknolojinin eğitim, iş dünyası ve toplumsal yaşama yansımalarını ele aldı. Yapay zekanın dil işleme ve kod üretimi gibi alanlarda dönüştürücü bir güce sahip olduğunu vurgulayan Uludağ, bu teknolojilerin üniversite eğitimi ve akademik hayat için yeni bir çağ başlattığını, ancak bazı meslekleri tehdit eder hale geldiğini belirtti. Üniversitelerin, yapay zekanın sunduğu fırsatlara ve getirdiği zorluklara uyum sağlaması gerektiğini ifade eden Uludağ, gençlerin eğitim sisteminden nasıl etkileneceği üzerine derinlemesine düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Sunumda, OpenAI, Anthropic ve Replit gibi teknoloji şirketlerinin yap ay zeka geliştirme konusundaki çalışmaları ve rekabetleri ele alındı. Özellikle OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT gibi üretken yapay zeka araçlarının etkisi üzerinde duruldu. Bu araçların, öğrencilerin ödev ve projelerinde sıkça kullanıldığı ve öğretim yöntemlerini yeniden değerlendirmeye yönelttiği belirtildi. Ayrıca, Kanada’daki çalışmaları ve Google’daki görevinden yapay zekanın tehlikelerine dikkat çekmek için istifa eden Geoffrey Hinton gibi isimler anıldı. Yapay zeka alanında önemli atılımlar yapan Anthropic’in Claude 3 modeli ve Replit’in kodlama süreçlerini hızlandıran yapay zeka destekli araçları da örnek olarak sunuldu.
Sunumda dikkat çeken bir diğer nokta, Nobel ödüllerinin yapay zeka ile bağlantısıydı. 2023 Nobel Fizik Ödülü sahipleri arasında yer alan Geoffrey Hinton ve John Hopfield, yapay zeka ve sinir ağları üzerine yaptıkları çalışmalardan dolayı ödüle layık görüldü. Aynı yıl, Kimya Nobel Ödülü ise David Baker, Demis Hassabis ve John Jumper’a, yapay zeka kullanarak protein yapılarını tahmin etmeleri ve yeni ilaç geliştirme çalışmalarına öncülük etmeleri nedeniyle verildi. Bu örnekler, geleneksel bilim dallarının bile yapay zeka sayesinde nasıl yeniden şekillendiğini gösteriyor
.
Uludağ, yapay zekanın olası etik sorunlarına da değinerek, teknolojinin kontrol edilemez hale gelmesinin “teknolojik tekillik” adı verilen bir dönemi başlatabileceğini belirtti. Bu kavram, yapay zekanın kendi kendini geliştirme kapasitesine ulaşarak insan kontrolünü aşması anlamına geliyor. Ayrıca, yapay zekanın “hizalama sorunu” ve “halüsinasyon sorunu” olarak bilinen yanlış bilgi üretme eğilimi gibi mevcut riskler ve bu sorunların nasıl çözülebileceği üzerine de fikirler paylaşıldı.
Sunumda, yapay zekanın bireylerin bilgiye ulaşma ve kullanma biçimlerini değiştirdiği, bu teknolojilerin bir yandan büyük verimlilik sağlarken diğer yandan insan becerilerinin gerilemesine yol açabileceği kaydedildi. Örnek olarak, transkripsiyon işlerini hızla gerçekleştirebilen yapay zeka programlarının, geçmişte saatler süren manuel çalışmaları dakikalar içinde tamamlayabildiği belirtildi. Bu tür teknolojilerin genç nesillerin okuma ve yazma becerilerini olumsuz etkileyebileceği ve bilgi sahibi olmanın yerini yüzeysel öğrenmeye bırakabileceği konusunda uyarılar yapıldı.
Türkiye’de yapay zeka alanında faaliyet gösteren NewMind AI şirketi de sunumda örnek olarak ele alındı. NewMind AI, büyük veriyi yapay zeka çözümleriyle dönüştüren ve Türkiye’de lider konumda olan bir teknoloji şirketidir. YTÜ Teknopark’taki merkezi ve dört özel laboratuvarıyla faaliyet gösteren şirket, Generative AI, makine öğrenimi ve blockchain gibi ileri teknolojilerle çalışmaktadır. Ayrıca, genç yetenekleri sektöre kazandırmak amacıyla ücretsiz yazılım eğitimleri ve bootcamp programları düzenlemektedir.
Uludağ, bu dönüşüm karşısında akademisyenlerin, öğrencilerini bilgiye erişimin ötesinde, bilgiyi anlamlandırma ve içselleştirme konusunda nasıl yönlendirebileceklerini yeniden düşünmeleri gerektiğini belirtti. Üniversitelerin, yapay zekayı ders içeriklerine entegre ederek ve öğrencilere bu teknolojileri etkili ve etik bir şekilde kullanmayı öğreterek gelecekteki zorluklara hazırlıklı olmaları gerektiği ifade edildi.
