Uluslararası Raporlarda Türkiye’nin Eğitim Karnesi
Türkiye’de eğitim sisteminin bütün eksik ve sorunlarını bir tarafa bırakarak, uluslararası raporlar ve değerlendirmeler açısından Türk Eğitim Sisteminin dünyadaki yeri, üniversitelerin dünya üniversiteler sıralamasındaki durumu ve öğrencilerin okuma, yazma, dört işlem becerisi gibi konulardaki yetkinliği ile zekâ puanlarının dünya ortalamasına göre seyri hakkında bir değerlendirme yapmak istiyorum.
İlk olarak bahsettiğim konularla ilgili uluslararası değerlendirmelere girmeden diğer alanlardaki benzer değerlendirmelere bakarak daha geniş bir perspektif sunmaya çalışacağım.
Örneğin Türkiye’nin demokrasi kültürü, insan hakları seviyesi ile politika ve medya özgürlüğü gibi konularda karnesi farklı raporlarda nasılmış bakalım.
Freedom House – Freedom in the World Raporu: Freedom House, yıllık olarak “Freedom in the World” raporunu yayınlar. Bu rapor, ülkelerin politik ve medya özgürlüğünü değerlendirir. Son raporlar, Türkiye’nin bu alanlarda özgürlüklerin kısıtlandığı bir ülke olarak değerlendirildiğini göstermektedir. Hatta bu örgütün bütün raporlarında Türkiye özgürlüklerin kısıtlandığı bir ülkedir. Özgürlük sadece Amerika’da ve artarsa biraz da Avrupa’da vardır bu örgüte göre ve bunu diğer bütün ülkelere (özellikle Müslüman olanlara) götürmeleri gerekir.
Reporters Without Borders – World Press Freedom Index: “Reporters Without Borders,” dünya genelinde basın özgürlüğünü izler. Türkiye, basın özgürlüğü açısından sık sık düşük sıralamalarda yer aldı. Zira Türkiye’de basın yayınla uğraşıyorsan terör örgütlerini övebilir, ülkenin sırlarını satabilir, halka hakaret edebilir, iç savaş çıkarmak için kışkırtıcılık yapabilir, dini inanışlarla (ama sadece İslamiyet ile) dalga geçebilir ve ülkeyi küçük düşürecek her türlü yayıncılığı yapabilirsin. Bunları yapmana devlet engel olmak istiyormuş gibi bir şeyi düşünmeye başlarsa (bu konuda bir icraat yapmasına gerek yok) basın özgürlüğü engellenmiş olur. Ama bu sadece Türkiye’de olur. Aynı şeyleri bu raporu yazan örgütün bulunduğu ülke ve suç ortağı diğer ülkelerde yapmaya çalışırsan, ülkenin çıkarlarına karşı çıkmış olursun ve ya Rusya’ya kaçarsın ya da bilmem ne hapishanesinde çürürsün. Ama bu hukukidir. Çünkü hukuk güçlülerin dediğini yapar.
The Economist Intelligence Unit – Democracy Index: “The Economist Intelligence Unit,” demokrasinin sağlığını ölçen “Democracy Index” raporunu yayınlar. En son raporunda Türkiye, bu raporda demokrasi açısından “kısmi demokrasi” olarak sınıflandırıldı. Niye kısmi demokrasi olarak isimlendirildi acaba. Merak ettim. Ama bütün raporu okumadım. O kadar zamanım yok. Bu bilgileri rapor hakkındaki haberlerden aldım. Muhtemelen yukarıda örneklerini verdiğim benzer konulardan dolayıdır.
Human Rights Watch – World Report: İnsan Hakları İzleme Örgütü, yıllık olarak “World Report” yayınlar ve Türkiye’deki insan hakları ihlallerini her seferinde eleştirir. Ama bu örgüt ne hikmetse Türkiye’de 40 yıldır insanları katleden terör örgütü ve onu destekleyen devlet ve kuruluşlardan bahsetmez. Kadınlara ayrımcılık yapıldığını ısrarla yazar ama başörtülü kadınlara yapılan zulmü veya Diyarbakır annelerinin evlatlarını terör örgütünden kurtarmak için 2 yıldır verdiği mücadeleden hiç bahsetmez.
European Commission – Turkey 2020 Report: Avrupa Komisyonu, Türkiye ile ilgili yıllık bir rapor yayınlar. Bu rapor, Türkiye’nin demokratik normlara uyum konusundaki ilerlemesini değerlendirir. Ama ne hikmetse Türkiye bir türlü ilerleyemez raporlara göre. Hep yeni yeni konularda eksikleri vardır. Bu yüzden de AB’ye alınmamalıdır.
Daha çok var. Hepsini detaylı şekilde anlatmayacağım. Bazılarının isimlerini aşağıda veriyorum.Amnesty International: Amnesty International, dünya genelinde insan hakları ihlallerini izleyen ve raporlayan bir insan hakları örgütü. Türkiye’deki insan hakları ihlalleri hakkında düzenli olarak raporlar yayınlıyor.
Human Rights Watch: Human Rights Watch, dünya genelinde insan hakları ihlallerini izleyen bir başka önemli insan hakları örgütüdür. Türkiye’deki insan hakları durumu hakkında raporlar yayınlıyor.
Reporters Without Borders (Sınır Tanımayan Gazeteciler): Bu örgüt, dünya genelinde basın özgürlüğünü izler ve Türkiye’deki basın özgürlüğüne dair raporlar sunar.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (ECHR): Türkiye’de çeşitli insan hakları ihlalleri davalarını ele alır ve kararlarını yayınlar.
BM İnsan Hakları Konseyi: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Türkiye’deki insan hakları durumu hakkında düzenli olarak incelemeler yapar ve raporlar sunar.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV): Bu vakıf, Türkiye’deki insan hakları durumunu izler, raporlar hazırlar ve yayınlar.Bu örgütlerin tamamının raporlarında Türkiye kendi belirledikleri gelişmiş ülke puanları veya sıralamalarının altında kalmaktadır.Buna rağmen bu raporları yayınlayan örgütlerin bulunduğu ülkelerin durumları ise göstermelik bazı sorunlar olsa bile her zaman en iyi ve en yüksek durumdadır.Dünya’da terör estiren ABD çok demokrattır. Afrika’yı sömüren Fransa olağanüstü insancıldır.mDünyadaki en ırkçı topluluklar olan Almanya ya da İngiltere en toleranslı ülkelerdir (çünkü LPG lileri severler). Avrupa Birliği yardıma muhtaç olan bütün ülkelerin yardımına koşmaktadır
Ve liste böyle devam eder gider. Konumuzla ne ilgisi var bunların, laf kalabalığı yapma diyor olabilirsiniz. Konuya farklı bir pencere açmak istedim.
Konumuzla ilgisi şöyle: Şimdi yukarıda örneklerini verdiğim örgütlere benzer olarak, dünyada farklı ülkelerin eğitim ve üniversite kaliteleri ile öğrencilerin okuma, yazma, dört işlem becerilerini ölçerek birbiriyle karşılaştıran uluslararası örgütler var. Bu örgütler Türkiye’nin de bahsettiğim yeterliklerini ve özelliklerini ölçüyorlar belli aralıklarla. Bu ölçümlerde de Türkiye hep çelişmiş ülkeler ortalamasının altında kalıyor. Hatta yine kendi yaptıkları sınıflamalara göre Türkiye’de öğrenciler okuduğunu anlayamıyor, yazdığını okuyamıyor ve dört işlemin üçünden haberi yok (bu espriyi çaldım). Durum gerçekten böyle olabilir ki böyle olduğuna inanmıyorum. Benim sorguladığım asıl konu şu.
Yazının başında ifade ettiğim gibi Türkiye’de çocuk askerlerle ilgili rapor hazırlayıp, PKK’nın kırk yıldır çocukları dağa kaçırması ve silah altına almasını çarpıtarak bunu Türkiye yapıyor gibi gösteren bu örgütlerin türevleri, Türkiye’de eğitimin ve üniversitelerin durumu ile ilgili hangi doğru ölçümü hakkaniyetli ve doğru bir şekilde yaparak Türkiye’nin bu ölçümleri kullanarak kendine çeki düzen vermesine katkıda bulunabilir?
Hangi uluslararası örgütün Türkiye hakkındaki bu tür ölçümlerine güvenebiliriz? Bunlardan hangisi bize doğru yolu gösterebilir? Eğer diğer raporlarda siyasi amaçlar var. Ya da bunlar farklı örgütler diyecekseniz, bunları kabul edemem. Çünkü siyasi bazı amaçlarla diğer konudaki gerçeği çarpıtanlar, bu konuda niye çarpıtmasın. O zaman ne yapacağız. Bu raporları kullanmayalım mı derseniz. Şunu söyleyebilirim. Kullanalım, ama tamamen ona bağlanmayalım. Doğru şekilde kullanalım. O raporlar bize: siz zeki değilsiniz dedi diye aşağılık kompleksine kapılmayalım.
O raporlar bize okuduğunuzu anlamıyorsunuz dedi diye bunun reklamını yapmayalım. Aaa bak uluslararası raporlar da öyle diyor; okuduğumuzu anlamıyor muşuz! Diye bunu duymayan herkese duyurmak ne işimize yarar.
Raporların söylediği her şeyi her yerde insanların gözüne sokup, kendi kendimizi aşağılamanın bir anlamı yok.Bütün değerlendirmeler doğru olsa bile ki bu da olabilir (zor bir ihtimal de olsa mümkündür. Not: bu ülkelerin istedikleri ülkeleri nasıl manipüle ettiklerine dair yazılmış bir takım kitaplar var, onlara bakmak gerek. Bir ekonomik tetikçinin itirafları kitabı gibi).
Bu raporlara gereğinden fazla değer vermeye gerek yok. Asıl yapılması gereken. Bu tür raporlar hazırlayıp, farklı ülkelerin eğitim sistemlerini bizim puanlamamız. Puanlama sistemini ve yöntemini de bizim geliştirmemiz, kurulan oyunu bozmanın tek yolu. Ama bu kısmı bayağı zor. Durduk yere bunu niye yazdım bilmiyorum. Aslında bugün bitirmem gereken başka işim vardı. Oturdum bu yazıyı hazırlamak için 3 saat harcadım. Asıl işim kaldı. Şimdi asıl işime dönüyorum.
Selametle.
Prof. Dr. Bayram Özer