Hz. Muhammed (sas), çevreye karşı duyarlı, şefkatli ve merhametli idi. Hz. Muhammed’in (sas) zaman içerisinde önemini yitirmiş hatta unutulmuş çevre ile ilgili öyle güzel öğretisi ve tatbikatı vardır ki, bunlar günümüzde çevrecilerin mevcut çevre sorunlarına karşı önerdiği çözümlerle paralellik arz etmektedir. Biz O’nun bu konudaki sünnetine hadis ve siyer kaynaklarında çokça rastlamaktayız.
Hz. Muhammed’in (sas) hayatından bize kadar nakledilen tabiî çevrenin korunmasıyla ilgili yapmış olduğu faaliyetlerin en önemlileri ağaç dikimi ve korunması, günümüzde uygulanan ormanlaştırma ve sit alanı uygulamaları ve tabi ki doğal yaşamın vazgeçilmez unsuru olan hayvanlara karşı gösterdiği engin ve eşsiz merhamettir. Özellikle Hz. Muhammed’in (sas) muhatap olduğu vahiy, kendisinde çok derin ve geniş, maddî ve manevî bir çevre şuuru oluşturmuştur. Bu şuur sayesinde o ilk çevreci kabul edilebilir. Bu konuda aşağıda örneklendirmeye çalışacağımız gibi O, önemli bir çevre mirası ve sünneti bırakmıştır. Hz. Muhammed’in (sas) yolundan giden Müslümanların da O’nun diğer yönleriyle birlikte bu yönünü de tanımaya ve tanıtmaya ziyadesiyle ihtiyaç olduğuna inanmaktayız. Hele de son dönemlerde çevrede ve iklim koşullarında insanın kendi eliyle yaptığı bozulmalar bu safhadayken bu öğretiler daha da önem kazanmıştır. Artık karşı karşıya kaldığımız ciddi bir çevre krizi vardır. Eğer Müslümanlar, çevreye kendi peygamberleri olan Hz. Muhammed (sas) kadar sahip çıksaydı veya O’nu örnek almaya gayret etseydi, dünya bugün daha da yaşanılır olurdu. O’nun ağaç kesimine karşı olması; özellikle kesmek durumunda kalınsa bile yerine yenisinin dikilmesini istemesi hem güzel bir örneklik hem de ormanların azalmasının da sebep olduğu çevre felaketiyle karşı karşıya olduğumuzu hatırlatmaktadır.
Hz. Muhammed’in (sas) çevrenin bu denli kirlenmesinin önüne geçmek için on dört asır öncesindeki öğretilerine bile çok uzakta yaşamaktayız.
Günümüzde filmlere defalarca konu olan fabrika atıkları, bu atıkların insanların yaşam alanına yakın sulara karışarak tehlike saçması, Hz. Muhammed’in (sas) ümmetine aslında ne kadar yabancı olmalıdır. O bırakın zehirli atıkları, insanların sulara idrar yapmasını bile yasaklamıştır. Ayrıca bu yasaklamayla birlikte insanın idrarıyla bulaşabilecek hastalıkların da önüne geçmeye çalışmıştır. Hz. Muhammed (sas) çevreye ve çevreyi kullanan insana saygısını şu hadisle de ifade etmektedir: “Lanetlenmiş şu üç şeyden kaçının: Çeşme başlarına, gölgeliklere ve yol kenarlarına idrar yapmaktan!”
Hz. Muhammed (sas) suyun düzenli kullanılmasına çok büyük önem verirdi ve şu hadisi de bunu desteklemektedir: “Allah Rasulü, Sa’d’ın yanından geçerken abdest alışını görünce; ‘Bu israf da ne böyle,’ diye çıkıştı. Sa’d:
‘Abdestte israf olur mu’ deyince O: ‘Evet, buyurdu, akan bir nehir üzerinde olsan bile.’ Bununla birlikte Hz. Muhammed (sas) insanların su ihtiyacı olduğunu da göz önünde bulundurarak, hangi sadakanın daha faziletli olduğunu soran bir Müslümana, su akıtmanın, çeşme yaptırmanın daha faziletli olduğunu söylemiştir.
Bu ve benzeri örnekler bize göstermektedir ki Hz. Muhammed’in (sas) hayatında israf ve aşırılıklara, insanların ortak kullanım alanlarında meydana gelecek kirlenmelere asla yer yoktur. Elimizde bulunan kaynakların verimli kullanılmasını tavsiye eden, gereğinden fazla kullanımı israf yani haram olarak gören, insanların aynı çevrede yaşarken birbirlerini rahatsız edecek hal ve hareketlerden kaçınmalarını emreden bir dinin ve peygamberin takipçileri elbette bu anlayışla yaşamalı ve çevrelerine örnek olmalıdırlar. Peygambere layık bir ümmet olmak temennisiyle, Allah’a emanet olunuz. Selam ve dua ile…
Check Also
Üstad Sezai Karakoç ve İnsanlığın Kurtuluş Manifestosu Olarak “Diriliş Neslinin Amentüsü”
Üstad Sezai Karakoç ve İnsanlığın Kurtuluş Manifestosu Olarak “Diriliş Neslinin Amentüsü” Tarihte iz bırakmış şair, …